Ahmet ve Faruk hiç ayrılmadılar, hep görüşmeye devam ettiler, ben de öyle… Sonra ablama baktım, gözlerini sikimden ayırmıyordu, iffetli ve dindar olmasına rağmen o an kendinden geçebileceğini biliyordum. Ablam "Kalk, sıra sende" diye seslendi, ben de tamam dedim.